imaj.ilhami.jpg

Newroz adaleti

Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

 

 NEWROZ ADALETİ

 

Bir ateş kıvılcımıyla başladı. Karanlığın adaletine, sarayın saltanatına, Asur Dehakı’nın yaşaması için beyinler yeme zevkine karşı ‘Red’ ifadesindeki tılsımın ateş kıvılcımı. Ahuramazda ve Ahramina’dan somutlaşan iyilik ve kötülük simgesinin Asur arenasında Kawa ve Dehak’ın hesaplaşması.Tıkanan yolu açılan baharlara doğru ilk yürüyüşün ortadoğuda yankılayan sesi. Kendi karanlıklarını yıkmak için hiç bir kavimden, hiç kimseden esirgenmeyen cömert ateş kıvılcımı. En anlamlısı, bu barış ve özgürlük zaferinin, adaletinin her kavime, halka gerekli olduğu gerçeginin önemi.Dehak’sız yaşamanın felsefesi. Başkasının felaketi üzerinde yaşam sürdürme felaketine, kendi renksizliğinin eğemenliği için, diğer renkleri kemirmenin sahtekarlıgı olan ırkcı adaletine ihtiyac duymamanın güzelliği.

Farklı yorumladılar, farklı kutladılar, zararı yok. İlk degil ki efsanelerimizin, edebiyatımızın, sanatımızın, değerlerimizin farklı yorumlanması.

Değerlerimize   rengimizi, gerçeğimizi zincirlere vurmadan yaklaşmak ile de haydi diyelim ‘kıyamet kopmaz’. Fakat ırkcı adaletin inkar etmesi, yasakalması bilindiği gibi hep ‘kıyamet koparır’. Ve Newroz’ un o renkli, barış adaletinin yolları tıkanınca, kendisini kuytuluklara, dağlara verdi hep. Kentlerin yasak karanlıklarında kıvılcımını yazdı. Üzerine kan döküldü.’Öyleyse adaletimi dagda koparacağım’ dedi. Tıkanma olmasaydı, Amed zindanında o ateş, öyle çetin yakılmazdı. Ve rengimizin endekslendiği bu adalet ateşinin sönmemesi için kendini yakarak onu içmezlerdi insanlarımız. Irkcı adaletin kapılarına kadar yayılan bu ateşi söndüremeyeceklerini anladıkları için, bu kez onu orta asya’ ya kagıt üzeri havale ettiler. Ve sahte  bir tarih oluşturup, ırkcı adaletlerinin gülünesi tiyatrolarına ‘NEVRUZ’ diye kodladılar. Özgürlük ve barışı simgeleyen Newroz adaleti üzerindeki oyunlar sökseydi, tarih ve insanlık bir oyuncak olurdu hayalcı sahtekarların elinde.

Kedi ulaştığı cigeri yiyer, ulaşmadığına ‘kötüdür’ der.

Tıpkı Turan hayalcileri gibi. Ve Newroz bir ‘ciger’! değil ki. O bir adalettir, tarihtir ve tarih uydurarak olmadığı gibi yiyilmez, ancak yaşanır. Onun adaletinde Dehaklara, barışı, özgürlüğü tıkayanlara, yer yoktur. Başka da yer çoktur. Yeterki, renkliliklere, barışa, kardeşliğe, farklılıklara, tahammül edecek yüreginiz ve gönlünüz olsun.

Fakat ‘Konuşan türkiye istiyorum’ diyen o siyaset cambazlarının verilmemeye tutulan sözlerdeki ‘alaturka’ kardeşliği! gibi değil tabi. Ne de ırkcı adaletin ‘NEVRUZ’ ladığı panzerlerin balans ayarları. Dağlara mejbur ettirmeyin newroz adaletini. Yoksa kanar ve sizde kanarsınız. Meydanlarda, kentlerde tahammülsüzlüklerinize rağmen, gülümsemeye hasret bu coğrafyada milyonlar nasıl da şendir o gün. Bu adaletin yılda bir kez kutlama gününün mutluluğunu paylaşmaya erişmemişseniz, bari seyredin. Gönüllerdeki güzel duygular, renklerdeki çeşitlilikler, barış ve özgürlük sevgisi yasaklamalarla bitmez.

Yer yüzü çok şey gördü, fakat aşkı yasaklayarak bitirecek hiç bir yönetim, sistem, zülüm görmedi daha ve görmeyecek asla.

Bunu, dün Amed meydanına inen newroz adaletinin coşku seli bir daha ıspatladı.

Görmediniz mi....?

 

                                         X   x   x    x    x    x    x

 

 

Dün, eylülün karanlık kavşağında  Amed zindanında, bir elin parmakları kadardılar. Kıvılcımı tutuşturarak newroz ateşini yaktılar. Bu sevdayı, ellerindeki silahlarla, zindan duvarlarıyla, işkenceleriyle bitireceğini sananlar, bu gün yaklasık bir milyon insanın newroz coşkusunu aynı kentte seyredeceğini düşünmek, nasıl savurur duygularımızı, tarifi zor. Siz hiç gelincik tarlasına döşenmiş mayınları sökmeye  yüreğini sunanları gördünüz mü?. Gelecege dökülen bakışlarındaki  aşkın gerçekleşeceğini ispatlayan bir söz duydunuz mu?. Onlar newroz adaletinin çagdaş yargılayıcılarıydılar. Bu gün onları yargıladıklarını sananlar, bu derin yanılgılarının altında, milyonlara mal olmuş bu adaletin sesini, her adımda hesaba katmak zorunda kalmaya mahkum olmuşlardır.

Savaşın, işkencenin, inkarın acımasız politkasının üzerine ‘NEVRUZ’ etiketi yapıştırmak zorunda kalmak bir çare değildir.

Çare adalettir

‘NEVRUZ’ un degil

‘NEWROZ’ un adaleti

İlhami Sertkaya

Sertkaya24@ wanado.nl