imaj.ilhami.jpg

Karerce Bir Isik Yakmak
Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

 

 

 

 

 

 

Karerce Bir Işık Yaratmak

İlhami Sertkaya

Evet Karerce... Eğer Karer'in yazılı tarihi ve arşivi olsaydı, bugün Karer'le bağdaşmayan dayatmacı ve ön yargılı kimi kalemlerin üzerinde, etrafında dönüp dolaşan tek Karerli olmaz, biz de 'siyah-beyaz' tartışmalara gerek duymazdık.

Karer adeta yazılmamış tarihi,  kültürü,  edebiyatıyla adeta  'ben bir hazineyim kurcalayın beni' diyor duyuyor muyuz? O yüzden ben 'tarihin tarihsizliğine' vurgu yapmıştım.

 

Pircanlı Karamahmut'u, Şirnanlı Zeyno'yu, Ekmal'lı (yanılmıyorsam adı Hıl olan) adamı, Ziyaretlerin efsanelerini, Cafran'ın yazılmamış cesurluklarını, 'Fitıka Sılêmanê Weli' deki (Süleyman Veli'nin düdüğü) anlamlı espriyi, Orman pekmez vakitlerinde oluşan edebi fıkraları, eski eşkıya dönemlerinde adeta akıp kaybolmaya durmuş bir tarihi, sonbahar yayla vakitlerindeki (Bane vakitleri) sohbetlerde çıkmış sözlü edebiyatı, Korkan'lı eski sürgünlere kadar uzanan 'yitirilmiş yüzleri',  Sağyan ve Maskan’da sönmeye duran zengin ve tarih kokan söylenceleri... Daha buraya doğal ki sığdıramayacağımız bir çok isim ve iz bırakmışlıkları yazıya dökmez,  arşivi oluşmazsa, Karer hazinesi kaybolma riskiyle karşı karşıya kalır.

Bilemediğimiz daha çok ieyler var Karer'e ait.

Bin dokuz yüz yetmiş dörtte, Çanakale'nin Biga ilçesinin bir köyünde Karerli,  soy ismi sanırım 'Göze' olan bir aileye misafir olmuştum. Kırkanlı yaşlı adam Hasan dede, 'Hesene Qırkan' bana 1925 yıllarındaki çalkantıyı analtmıştı. Zar zor aklımda kalmış anlattıkları. Benim de o zamanlar ne bir arşiv bilincim vardı,  ne de bu tarihin kendisi olan anlatımların önemini kavramamıştım.

'Macirlik' dönemlerindeki o trajedinin içinde,  koca bir Karer tarihi saklıdır. 'Ceylan derilerinde' yazılmışları bulmakta maalesef umudum zayıf. Son yüz yılın dehlizlerine bir yolculuk yapsak, orada Karer rengini adeta kurcalanmadığı için,  kilitleri 'paslanmış' bile olsa,  Karer tarihinin hazine sandıklarına ulaşabiliriz.

Her ne kadar bu iş tarihçilerin,  araştırmacıların işleri bile olsa, kaynak yine yaşanmışlıklardır. Tarihçilerin,  araştırmacıların da dayanacakları kaynaklar,  bu yaşanmışlıklardır, insanlardır. Her Karerli bazı 'fırtınalı yaşanmışlıklar' diyelim yaşamamışlarsa bile, mutlaka eskilere dair duymuşlukları olmuştur.

İşte bunları yazmak, not almak, unutmamak gerekir demek istiyorum.

İşte bunun için kurumlaşma, bunun için dernekleşme....

Dayanışmak,  Karerin sesinin duyulması,  yaşatılması için Kurumlaşmak gerekiyor. Kendi sorunlarını,  kendilerinin çözebilmesi için kurumlaşmak.
                                                               
'Festival' tartışmaları ile başlayan, dernek girişimleriyle somutlaşan bu çabayı selamlıyorum. Karer derneğinin oluşması için bir Karerlinin sadece 'selamlaması' biliyorum yetmiyor,  çünkü kurulacak dernek Karer'in ve Karerlinin kendisidir. Karerliler birikimleriyle,  tecrübeleriyle,  yapabilecekleriyle bu oluşacak derneğin çalışmalarına katılmalıdırlar.

Kendileri için,  Karer için, kendimiz için.

Yeni nesil bizden daha çok olanaklı bugün.Bu olanaklarına bilgiler aktarmalıyız.

Dağınıklıklar içinde kaybolmaya alınan yolu, terse çevirmeliyiz. Avusturalya, Amerika'ya kadar dağılmış Karerlinin siyasi düşüncesi kendisine ait,  fakat Karer,  bütün Karerlilerin adresidir. Karerlileri Karer’le buluşturmak bir çok boşlukları doldurabilir, 'terslikleri' durdurabilir.

Alışagelmiş dernekçiliklerden ve küçük hesaplardan arınmak,  kapsamlı,  toleranslı, Karerlilerin karşısında anlamsız tartışmalara yol açacak 'zan altında' kalabilinecek, güvensizlik yaratacak davranışlarda bulunmayacak kadar olgun davranışlara ihtiyacımız var.

Karer kooperatifi ile ilgili ilk toplantının Korkan okul lojmanında olduğunu hatırlıyorum. Yaklaşık sekiz on kişiydik. Yetmişli yılların başlangıcıydı. (tam yılını hatırlayamadım) Güzel bir atmosferde geçmiş, Kooperatif kurulmuştu. Bazı tartışmalar gölge düşürmeye yönelik olsalar bile... Bir olgun hava,  bir içten çaba iyi bir sonuç vermişti. Hiç bir çabanın,  oluşumun 'Mükemmel'liğini kimse beklememeli. Fakat çabalar eğer olgun ve içten olursa mutlaka olumlu sonuç verir.

Biz bu olumlu sonucu yaratmak zorundayız.

Bu iş, naza ya da hatır ve zorlayıcılığa da gelmez. Birikimi olan her Karerli, 'elini  taşın altına koymalı'.


Tecrübeli,  birikimli kereliler bir hayli. Buna eminim.

İşte bu birikimleri ve tecrübeleriyle dernek oluşumuna katılmalıdırlar. Yani olgun,  toleranslı, kapsamlı ve geliştirici yaklaşımlarla…

Yani Karerce Karer için bir ışık yaratmak.

Başlanan bu hoş pratiğin içinde olmak, geliştirmek yaymak.

Bir iş,  yapılmak,  gerçekleştirilmek için konuşulursa anmalı olur. Karer derneği girişiminde bulunan arkadaşların samimi ve içten olduklarının ilk adımı attılar.

Şimdi sıra,  bu atılan adıma adımlarımızı katmaktır.

Dernekleşmek,  'Festival' de dahil bir çok sorunu kapsıyor. En önemlisi, 'Kabul görülmek zorunda' ,  demokratik bir çabanın 'Karer' adresidir oluşacak olan.

Az şey değil.'Global' dünyada,  bu bilgi çağında,  her yöre,  ülke,  coğrafya gibi, Karelilerde kendilerini ve Karer’i özgürce ifade etmek isterler ve bu çok doğal bir haktır.

Fakat kurumlaşma olmazsa olmaz.
 
İşte dernek girişimi bu boşluğa cevap olacak.

İhmale gelmez. Karer başka nasıl sevilsin?

İlhami sertkaya
22-9-2005