imaj.ilhami.jpg

Sözün bittigi yer

Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

            SÖZÜN BİTTİĞİ YER

Orası en çetin yeridir insan oğlunun. Bütün acımasızlıklarına endekslenir nefes. Kazanmak için bir fırtınaya atmak zorunda kalır yüreğini. Siyaset kapatır defterini.Dört iklim, koca tabiat, yazılmaya açılmış tarihin sayfalarına adeta şahitliğe durur. Sesler sözsüz kopulur. ‘alta kalnın canı çıkar’. Zayıf yanlar, ayaklar arasında kalmanın kurbanı olurlar.

Sözün bittiği yer, kavganın dayatıldığı yerdir. Ona  kavgaca cevap vermekten başka bütün seçenekler yitirmiştir şansını. Kavgayı dayatanlar, sözü bitiren taraftırlar. Söze tahammül etmeyenler, sorunu çözme büyüklüğünden yoksun olanlardır ve şiddeti bulunmaz bir nimet bilirler. İnsan oğlunun en çirkinleştiği, en gayri insanileştiği yer de burasıdır işte. Ne var ki, tek seçenek edilmiş kavgaya karşılık vermeyen de, çirkinleşiyor. En mazlum ve bütün insani özelliklere sahip olsanız bile, dayatılan kavgaya karşılık vermezseniz, hiçleşirsiniz.

Olmayan bir sorunun kavgası da olmaz. İnsanlık, eğemenlik altında olduğu doğanın bilinmezliklerini büyük oranda çözerek bu gün internet çağına geldi. Sayelerinde bu güne geldiğimiz filozofların, bilim adamlarının sözlerinin vaktiyle hep bitirilmiş oldukları, şimdi acıyla gülümsemelerimize takılıdır. Ve daha gülümsemelerimize takılı kalan, sözü bitirmek alışkanlığını nafile sürdüren kompleksle karşı karşıyayız biz kürtler. İnsanlık ve tarih nezdinde, sözü bitirenin ebediyen kazandığı görülmemiştir. Çünkü ‘sözü bitiriyorum’ demekle söz bitmez. Hitler, Mosolini, cümle dikta rejimleri sözü bitirmişlerdi. Osmanlı ve türk devleti kürtlere karşı sözü bitirmişlerdi. Osmanlı, tarihe gömüldü, türk devleti, bu zihniyete kurban  olmuşluğun bedelini çekiyor. Hiç bir idari tedbirin, hiç bir acımasız yöntemin işi değildir sözü bitirmeyi ‘çözmek’!.

Sözün bittiği yerde son sözler söylenmiştir aslında. Sözü bitirmenin kapsamı eger bir dil, edebiyat, kültür ve tarihiyle bir halk gerçekliğiyse....Kürdisten’ı ağrı dağında gömdüğünü sananlar neredeler sahi? Seyit Rıza’yı, Şéxsaid’i iğdam edenler, sözü bitirmiş olmanın muradını erdiğini sanmışlardı. Kimdi o ‘size kürdüm diyenin yüzüne tükürün’ diyen adam?. Kimdir şimdi ’kürtlerden , birlikten, kardeşlikten’! bahsedenler...?

İnsanlık, tarihte bedeller ödeyerek bugünkü evrensel kültürün bir değeri olan demokrasi mevzisini kazanmıştır. Ve sözü bitirenlerin hiç bir gerekçesini kabullenemez insanlık . Siz buna ister ‘vatan millet’ numarası yapın, ister ‘bölücü, birlik, bütünlük’ nakaratını ekleyin. Hiç bir gerekceniz  geçerli değildir insanlık nezdinde. Sözü siz bitirmişseniz aslında sizin probleminiz daha vahimdir. Terleyeceksiniz. Kırmızı görmüş boğaya dönmüşsünüz çünkü. Kürtlerin sözü ‘kırmızıdır’. Hem sözü bitir, hem de terle, ah vah et! Nerede görülmüştür sözü bitirilmek isteyen tarafın yanlız bedel ödediği?. Nerede görülmüştür sözü bitirmek istiyenin rahat ettiği?. Bu kavgayı kimin başlattığını sanıyorsunuz?. ‘Sizi inkar edeceğim, siz kabul edin’ diyorsunuz kürtlere. ‘Peki kendimizi tarihte silelim, bitirelim emriniz olur’ denilmesini mi bekliyordunuz? İşte türkiye cumhuriyetinin tarihi, sözün bitirilmek istendiği tarihtir. Lozan antlaşması, sözü bitirmenin kağıt üzerindeki diplomasi cambazlık oyunuyla rahatlanacağı sanılmanın onayıdır. Söz, diplomasi başarılarla da bitmez. Bizim sözümüzü bitirmek için, koyduğunuz kanunlarınıza, rengimizi, dilimizi, kimliğimizi, edebiyatımızı, kültürümüzü inkar eden hukukunuza itaat etmemizi bekliyorsunuz?.

Peki neyi çözdünüz?

Kamburunuz büyük, yükünüz ağır, altında kalırsınız.

Çok vahimdir sözün bittiği yer.

İlhami sertkaya