ONLARIN BAŞBAKANI VE BİZİM AMED
Demokrasi güçlerinin
becerisizliklerinin sırtına basarak iktidara oturan Tayib Erdoğan, O
sıralar Rusya’ya yaptğı bir ziyarette, ‘Kürd sorunu hakkında ne
düşünüyorsunuz?’ şeklinde Kars’lı bir kürdün sorusuna;’Kürd sorunu diye
bir şey yok, böyle düşünürseniz yoktur’ demişti. Ben de bundan kalkarak,
Fransız kraliçesi Mari Antuanet’in vaktiyle sarayın etrafında toplanan
kalabalığın ‘ekmek isteriz’ şeklinde bağırmalarına;
-Ekmek mi yok, ekmek
yoksa pasta yiyin..! cevabıyla paralelliğini anımsamış, anımsatmıştım bir
makalemde.
Aynı Tayib Erdoğan,
geçenlerde Amed’e yaptığı ve fiyaskoyla sonunçlanan ‘.çıkartmasında’:
-Kürd sorunu vardır, bu
benim de sorunumdur, buyurmuştu.
Kimi ‘yorumcular’! bu
açıklamanın ‘ileri’ bir adım olduğunu, kimileri AB ‘hatırına’, bir başka
bildik kesim de, ‘vatan bölücülüğüne verilen bir taviz’ şeklinde
değerlendirdiler.
Kimseler bu çelişkili
açıklamalara vardırtılan durum üzerine pek değinmedi nedense, ya da ben
rastlamadım.
Kuşkusuz her kes gibi Tayib
Erdoğan da, iki kere ikinin dört ettiğini biliyor.Kim nasıl düşünürde
düşünsün bu böyledir.Siz kürdün inkarı üzerinde kurulmuş resmi
ideolojinin politik memurlarına ve söylemlerindeki çelişki ve
garipliklerine bakmayın.
Onlar da söylediklerine
inanmıyorlar.
Peki bu kadar ters
anlamlı, çelişkili söylemler niye?
Bir kere bir halkın, coğrafyanın değerlerinin
inkarı üzerinde kurulmasın bir devlet ve resmileşmesin bir ideoloji.Böyle
başlanmış bir devlet ve ideolojinin savunucuları, hep yalan söylemek,
komikleşmek zorunda kalırlar.
Bu anlayışın
savunucuları dinci olsalar, ‘Tanrı’yı kandırırlar.’Sosyalist olsalar,
‘emekci sınıfı’ kandırılar.’Humanist’ olsalar ‘insanlığı’
kandırılar.
İşte Diyanet, işte Mhp,
Shp, Perincek, Akp, Chp sağı, solu, çevrecisi, liberali….
Hepsi genel kurmayın
memurlarıdırlar,Bu gemilerin kalktığı liman, resmi ideolojinin adresi
olan Genel kurmaydır.
Demirel de ‘kürd
realitesini tanıyorum’ demişti.Mesut Yılmaz’da ‘AB’nin yolu Diyarbakır’da
geçer’ demişti.
Kim ne dememişti ki…..
Fakat Aziz Nesin de Bir şey demişti….
Sahi ne demişti?
Sahi bizler yıllardır ne diyoruz?
Tanrıya inansaydım ‘tanrı kimseyi bu kadar komik etmesin şaşırtmasın’
diyecektim.
Ama şunu söyleyebilirim; İnsanlık, kendisiyle alay eden bu
‘insancık’ları çarpsın ve çarpacak da…
Buna eminim….
İşte bizim Amed’de onların başbakanı ile olan manzara bir parça bu
gidişatı gösterdi.
İhami Sertkaya
16-08-2005
|