imaj.ilhami.jpg

1.lüks siyaset
Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

İlhami Sertkaya:
Lüks Siyaseti

22 Aralik 2001

İnsanın ya da toplumun içinde bulunduğu şartları, içinde olmamıza, yaşamamıza rağmen, çoğu kez üstünkörü bir bakışla süzeriz. Aldırmazlıklarımızın boşluğundan, duyarlı görünümlerimizin isteklerini tatmin etmeyi, gerçekçi ve gerekeni yapmaya yeğleriz. Bilgilerimizi, bildiklerimizi hayata geçirmek için değil, gizli egoistliklerimiz için kullanırız çoğu kez. Tartışmalarımızı laflara girmiş yarışçılar olarak, sorumluluklarımızın emrine değil de, yine garip komplekslerimizi tatmin etmek için kullanırız çoğu kez. Sonra birikimlerimizle böyle çelişkili durumlarımıza bol gerekçeler buluruz. Aynı davamızın adayları varsa, onların hatalarını bulmaya, ortaya çıkarıp, tüm doğrularını dövmek için kullanırız. Davamızın adaylarının doğru yapmasına ses etmeyiz, bir eleştiri payı çıkmadı diye üzülürüz. Çok güzel ve doğru analizler yaparız fakat, bunları pratiğe dökmekten kurnazlıklarımızla kaçarız.

İşte bu lüks siyasetidir

Eğer bir eviniz yoksa, eviniz varmış gibi davranırsanız, eğer ülkeniz cehennem içinde ve bu dünyada daha halk olarak iradeniz tanınmıyorsa, özgür bir toplumun insanlarıymışsınız gibi siyaset yaparsanız, bu lüks siyasetidir. Eğer özgürlük için yalnız ateşlere girmek kalmış ve girmemişseniz, o büyük fedekarlıktan kaçınmış ve caydırıcı gücünüzü yaratamamışsanız, bu ateşten zincirler parçalayan aynı davanın bir başka adayı yapmış ve siz bu gerçekliği yüceltmek yerine bin bir çeşit hatalarını sadece kullanıp dıştalamak çabası içindeyseniz, bu bir lüks siyasetidir. Bilinir çok iş yapan çok hata da yapar. Az iş yapan az ve hiç iş yapmayan hiç hata yapmaz. Diyelim ki hiç hata yapmadınız. Fakat önemli işler de yapmadığınız için hatasızlığınızın hiç bir anlamı yoktur. Tıpkı yükseklerde durup kaplanların dövüşünü seyrederken, bolca yorumlar, güzel analizler yapanlar gibi, kavganın bir aşamasında, kavga edenlerin birinin aleyhine dönen olası duruma bakıp, 'bak işte, ben dememiş miydim, ilk gün söylememiş miydim' gibi konuşmak ve kendisine bu hiç girmediği çetin kavgada pay çıkarmak siyaseti, bir lüks siyasetidir. Eğer siz ülkenin dağlarında kar kış üşümemiş ve yürümemiş, uykusuzluklar geçirmemişseniz, eğer savaş denilen, ölüm ve yaşamın kesiştiği o ince çizgide savrulmamışsanız, bu badirelerden canlarını ortaya koyanlardan daha fazla fedekarlık teorileri yapıyorsanız, bu bir lüks siyasetidir. Eğer siz bütün bu fedekarlıkları diyelim yöntem, davranış, olgu olarak yanlış buluyor ve yerine çözümleyici bir alternatif ortaya koymuyorsanız, bu bir lüks siyasetidir. Parti ya da örgütsel düşünce ve ideolojinizi, uğruna yola çıktığınızı söylediğiniz ulusal çıkar düşüncesinin üstünde tutar, ancak sizleri tatmin eden küçük hesaplar siyasetini yaparsanız, bu bir lüks siyasetidir. Geçmişe takılıp kalır ve hep bugünü kotarmak için soyuta çabalıyorsanız, bu lüks siyasetidir. Sadece cehenneme çevrilen ülkenizin acılı manzaralarını anlatmak ve lanetler yağdırmakla yetinir ve zaten haksız ve gaddar politikaları ile bilinen devlete karşı marijinal atmosferinizden dönüp, dolanıyorsanız, büyük düşünmüyor ve onun gereği olan ulusal birlik adresi için gerekeni yapmıyor ve sadece sonuç vermeyen toplantılarla yetiniyorsanız, yine de çok birlikçi ve birlikten yana fedekarlıklardan bahsediyorsanız, bu lüks siyasetidir. Kürdistan koşullarında ulusal vicdan duygusu zayıf olan, ulusal kaygısı olmayanların işidir bu lüks siyaseti. Kendini gizliyen bir kompleks inatlaşmasının temelinde yatıyor bu siyaset. Buna yüreği dolu, en büyük ütopyası ve özlemi özgürlük olan hiç bir partinin, örgütün, siyasetcinin, aydının, sanatçının, yürtseverin hakkı yoktur.
Bu hakkı kendisinde bulanlar da politika yaptığını sanıyorlar. Evet bu bir politikadır ve sürece, gelişmelere, güncele hiç bir zaman cevap olamayacak politikadır.

Reformistimizle, sosyalistimizle, demokratımızla, dincimizle, miliyetçimizle, tüm siyasi sıfatlarımızla aynı koşullarda, daha statüsüz bir halk olarak ortadadır gerçeğimiz. Tırnakla kuyu kazanlarımızın yarattığı değerlere karşı nedir bu kadar aymazlık? Neden yanlız eleştiri diye olası hataları çarşaf çarşaf yazıyoruz da, aynı gücün doğrularından bir kez olsun bahsetmiyoruz? Çünkü hoşgörü ve birlik kültürümüz zayıftır. Bedelini de halk olarak hepimiz çekiyoruz.

KNK'nin son dönemlerde yoğun çaba içine girdiği ulsal birlik çalışmalarını düşündükçe, yine siyasetimizin lüks yanı ağır basar ve bir somut sonuç vermemenin o lanet olasılığını kaygı olarak taşımadığımı söyleyemem. Fakat, diğer yandan, deneyimler, tecrübeler, birikimler derken, sağduyunun ve ulusal kaygı taşıyan tüm yurtseverlerin beklentileri ve özlemi olan birliğin en azında lüks siyasetini eritecek kadar başarılı bir sonuç verebileceğinin umudunu da taşıyorum.

Herkes kulak verdiği siyaset duygusunun labirentlerinden bu soruyu sormalı.. Ben sesli ve yazarak soruyorum:

Hangi yanımız başarılı olacak? Şimdiye kadar bu konuda sıkca şahit olduğumuz lüks siyaseti mi, yoksa, sağduyunun büyüklüğü mü başarılı olacak?

Onu da göreceğiz ve artık gözlerimizin açlığı doymalı, güzel ve gerekli şeyler görmeli gözlerimiz. Eğer bu görmek istediğimiz olgu ulusça bizleri ilgilendiren bir konu, yani birlik ise...