imaj.ilhami.jpg

2.bin ladin
Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

BİN LADİN FLİMLERİ

 

İlk değil. Uzun bir film şeridinin, bir sahnesiydi sadece. Ne var ki seyircileri ilk kez bu kadar heyecanlandırmanın kanlı rekorunu kırmakla evelkilerinden ayrılır. Film şöyle başlar kısaca: Önce sovyetlerin afganistan mudahalesine karşı, çareler arar amerika. Bütün seçenekleri devreye koyar .Bir seçenek de, CIA diyarının islam kökenli Bin ladenini oraya postalayıp sovyetlere karşı amerikan adalet çıkarı aşkına savaştırmaktır.

Afganistana her halde sarışın ve islamı bilmeyen bir ensesi traşlıyı gönderecek değilgi.Öyle biri ‘heey ben allah için sizinle birlikte savaşmaya geldim’ demesi cok sırıtacaktı. (cıa bu işleri çok iyi bilir). Gün geldi, uşak zaten yükünü oldukca aldığı için, efendisinin değil, kendi hesabına çalışmaya başladı. İşte o zaman ‘besle kargayı gözünü oysun’ denilen sahne başladı. Derken, cıa’dan öğrendiği teknik ve ınformasyonlarla, aldığı ekonomik yükle, ona karşı ‘cihad’ ilan etti Bin laden.

Ve dünyayı adeta sarsan ikiz kuleler trajedisi...

Olan, ikiz kulelerin enkazı altında kalan binlerce insana ve afganistan halkına oldu kısaca. Biz bu filmlerin yabancısı değiliz. Türkiye’ de çok sahnelendi bu soydan filmler. Devlet, kendi inkarcı ve hırsızlar hazinesinin adaleti için yükselen özgürlük hareketini basırmak için, bir hayli çeteler oluşturdu. Satır’lı hizbullahtan, yeşillere, mafya’dan, ‘köy koruyucular’ına kadar geniş bir yelpaze. Bu katil sürülerinden bazıları, aldıkları ekonomik yükle ne zaman artık kendi hesabına çalışmaya başladılarsa, devlet onlara yöneldi. İşi bitenleri de birer, ikişer yakaldı, kaybetti, kovdu.Şimdi devletin derin vadisinde sadece devlet hesabına çalışan katilleri besiye almıştır. Bunlardan bazıları şaşkına dönercesine yakardılar,üstü örtülü açıklamalar yaptılar. ‘Anlatsam yer yerinde oynar, bizi devlet kullandı, biz devlet ve vatan hesabına çalıştık ama içerdeyiz şimdi’ gibisinden...Bu açıklamaları yaparken, o ‘görünmez uğursuz eller’ in sadistce sırıtarak güldüklerini anlamak için daha ne kadar zamana ihtiyacları vardır acaba?

Görüldüğü gibi, türkiyede, bu kadar kanlı film ve sahnelerin ortaya çıkmasına, ilginç açıklamalara rağmen ‘yer yerinde oynamadı’! Ben bunu kısaca bir kaç sebebe baglıyorum:

1- Türkiye hiç mi hiç yönetilmiyor ancak idare ediliyor

2- İnkarcı, eğemen sermayenin politikasının çekirdeği olan derin ekip, sivil giyinimli asker kafalıdır

3- Asker felsefsi, üsten aşağılara aptallaştırılmış bir potansiyel oluşturmuştur

4- Bütün bu ilginç ve garipler yumağı politika daha eğemenliğini sürdürebiliyorsa, bu aslında onların başarısları değil, fakat demokrasi güçlerinin başarısızlığıdır

5- Türkiye’nin özgüllüğünü yeterince tanımayan kimi demokrasi güçlerinin genel geçer teorik söylemleriyle sürekli marijinal durumdan kurtulamamaları

Daha da uzatılabilinir bu sebepler.

Demokrasi güçleri gereken somut politiyı oluşturmayıp, alternatif olamazlarsa, daha bin laden filmlerini izlemeye devam edeceğiz.

Dün gibi olmazsa bile..

Sahneler ve oyuncular kolay bulunur, işleri odur zaten. Ve şimdiye kadar olduğu gibi, yine olan halka olacaktır. Bizlere sadece ‘ağla sevgili memleketim’ türünde romantik çağrışımlar yapan söylemler kalmamalı artık.

X x x x x x

11 eylül kanlı filminden sonra, mal bulmuş magribi gibi ellerini ovuşturan türkiye, zaten ayakta kalmaya önemli oranda borçlu olduğu amerikanın kanlı adaletine kanını daha bir karıştırıp, diplomatik, ekonomik parsaya büyük bir iştahla oturdu. Afganistan’ın ‘ kurtarılması’ndan ‘demokrasi’’ ye kadar bir çok söylemlerle yine oynadı,durdu. ‘kelin melhemi olsa başına sürer’ di ama önemli miydi melhemi olmamak sanki türkiye için. Başı kel, fakat melheme ihtiyac duyacak beyin yoktu ve zaten gerek de yoktu.
İşler ne de olsa rantcılar aşkına yürüyordu.

Fakat yürümüyordu işte işler.

Yine uykularını kaçıran kürtçe eğitim hakkı ve demokrasi taleblerle meşgul olmakla başbaşaydı. Girmek istediği AB nin masalarında buna gerekceler bulmaya kara kara düşünüyordu. ‘hassasiyet’ diyordu tutmuyordu. Farklı açıklamalarla çelişkilere düşüyor ve idare edercesine kamuoyunda ‘yanlış anlaşıldı’ gibi açıklamalarla düzeltip idare ediyorlardı.

Nereye kadar?

Kim idare ediyordu türkiyeyi?

Clinton, türkiye parlementosunda ingilizce konuşunca anlayan ve anlamayanlara alkışlar çaldırtan ve Leyla zana seçilmiş bir milletvekili olarak ‘hem de ‘kardeş dedikleri’! kürt halkından biri olarak kürtçe konuştuğunda onu hapisler atan ‘hukuk’!un sahipleri....

Onlar idare ediyor türkiyeyi. Bırakın kenar köşedekiler boş boğaz bagırıp çağırsınlar önemli değil. Türkiye’yi Bin laden filmlerinden kurtarmak istediklerini söyleyenler, asıl bu ‘şer’ kaynagına yönelmeli, ona karşı somut politikalar geliştirmeli. Bu ‘şer’ hanesine yazılacak başarısızlıgın soyut politikasından kurtulmak ilk ve önemli bir görevdir demokrasi potansiyeli için.

Yoksa ekonomik, sosyal,diploması, ve toplumsal alanda daha Bin laden filmlerini seyredeceğiz.

Bakmayın, insanlık ikiz kuleler filmini ‘bir seyretti pir seyretti’. Topal osman’dan günümüze kadar zamana serptirilmiş fimleri toplarsak kaç’ ikiz kuleler’ filmi çıkar. Tamamına yakını da kürdistanda sahnelendi.

Ve Bin laden filmleri bütün dünyada aynı soydandır.İnsanlığın böyle kanlı filmlere ihtiyac duymayan sistem(ler) ihitacı vardır. Kovboy ve inkar adaletlerine değil.
21/04/ 2002
İlhami sertkaya