imaj.ilhami.jpg

Garip haller

Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

 

                       GARİP HALLER

 

Adam uzun kış gecelerinin birinde leyla mecnun efsanesini anlatmaktadır. Sabaha dogru doyurucu bir hazla etraftailerinin kulaklarına ‘dengbej’ce  söylemini bitirmektedir. Her kes teşekkür eder. Fakat içlerinden ( şükürkü fazla degil sadece) biri var ki, şunu söyler bogaz patlatan adam:

-Bra çok sagol, sayende iyi bir hikaye dinledik ağzına saglık, fakat şu bahsettiğin mecnun erkek miydi, bayan mı?

Adam, içinden bu garip soruya gülerek,

-Merak etme, onu da sana başka bir gece anlatırım der ve adeta sıfırdan başlama eziyetinden böylece kurtulur.

Yani sıfırdan başlatmak.....

18 nisan Hürriyet gazetesindeki Oktay ekşi’nin ‘ Türk müsün yaban cı mı’ başlıklı makalesini okuyunca bu gariplik aklıma geldi. Bazen türkiyenin ‘hukuk devleti olmasa bile kanun devleti de mi değildir’ gibi gerçekci olma ihtimaline çağrışım yapan zik zaklar çizerken, bir bakarsınız, garip bir yazı yazar ve onun aynı kişi olduğuna inanmak için ancak isminden çok bıyıklarından tanıma ihtiyacı duyarsınız. Evet aynı adam ve  bir kaç yüzü var. Böyleleri bir haylidir türkiyede. PKK nin isim değiştirdiğine kafayı takmış, ve ‘otuz bin insanın ölümüne sebep olma’ gibi o esas sebebin lanet siyasetini rantcılar sistemi aşkına gizleme cambazlıgıyla ‘adam olamayacağının’ resmini çiziyor. Bu resimde, çete felsefesinin dumanlı havayı özleyen kurtların can sıkıntıları var. Gerillalara ‘katil sürüsü’ diye edebsizce hitap ederken, bunların sivil yaşama katılmaya hazır olmalarının açıklaması, içinin yagını bu kadar eriteceğini pek çokları sanmazdı belki.Yani şimdi ordunun da ‘Charlının melekleri’ olduğunu mu söylemek istiyorsunuz dünya aleme?.Yakılan yıkılan köylere, katledilen  her yaştan insanlara, bombalanan köylülere, mezarları bile bilinmeyenlere bakarak...Yani kürtlerin canı sıkılmış, ya da  bozuk plak gibi çokca tekrarlanan ‘dış güçlerin kışkırtmalarıyla’, kar kış ‘emriniz olur’ deyip daga vermişler kendilerini, bunca acılara açmışlar yüreklerini...Picaso,

sergisini gezen  Gestapo şeflerinden biri, ünlü ‘Quernıca’ tablosuna gözü ilişir. İspanyanın bu yerleşim biriminin kendileri tarafından beton yığınınına çevirdiğinin farkında bile olmadan Pıcaso’ya:

-Ne muhteşem bir manzara, bunu nasıl yaptın der.

Yine sıfırdan başlatan bir acılı soru. Pıcaso,gestapo şefinin gözleri içine diker anlamlı bakışlarını ve:

-Bunu ben değil siz yaptınız der. Acaba anlıyabiliyorlar mı Oktay ekşi gibileri? Bana sorarsanız aptal değiller ve anlıyorlar. İşte gariplik de aslında burda ya...Şimdi ben kalkıp, askeriyle gerillasıyla ,siviliyle, her yaştan insanıyla ottuz bin insanın ölümüne sebep olan zihniyetin, inkar ideolojisi, ‘türk’ ten  öte başka renklere, dile, kültüre, edebiyata tahammül edemeyen ve yasaklayan sistemin kendisi olduğunu mu anlatmalıyım oktay ekşi gibilerine?. Ve daha o bildik uğursuz nakarat. ‘Türk üstün kimliği hamzetmek şartıyla’ diye inciler döküyor. Bu imtiyazı kimler sana, size verdi bayım?. Senin de aynı makaledeki deyişinle ‘ ne güzel dünya’! değil mi?. Peki ben bir anneme söyliyeyim beni acaba tekrar bir ‘türk’ olarak doğurma şansı var mı diye...! yapmayın, rezilleşmeyin. ‘Kopenhang kriterleri’, ‘ avrupa birliği’ ‘çağdaşlık’ la bolca bahsedilen bu dönemde, o bildik ‘gizli el’! e yağdancılıksa niyetiniz, çarpılırsınız. Değilse eğer,bütün bu söylemleri ne diye kullanıyorsunuz?. Bırak insanların kimliğiyle, dilleriyle, kültürleriyle uğraşmayı ve ‘adam olma’ şansınız eğer kalmışsa deneyin. Biliyoruz ,bu zihniyetle olan sena, senin gibilerine değil, türkiyeye oluyor. O çok sevdiğini sandığınız! Türkiye’ye yani. Şimdiye kadar olduğu gibi.

Sizin gibilerine, o garip hikayedeki gibi mecnunun bayan mı, erkek mi olduğunu sıfırdan anlatacak değilim. Biliyorsunuz. Bilerek uğursuz zihniyeti sürdürüyorsunuz.

‘Kolay gelsin’ demem bir şeyi değiştirir mi lehinize?

Yazık!

İlhami sertkaya