Ilhami Sertkaya: Eylul Kirandir
Her ulkenin kendisine gore eylulu vardir ve eylul kirandir. Eylul, insanligin kendi gercegine ulasmada
yurudugu yolun bir kirli kavsakta taslanmasidir. Gerekceler, soylemler ne olursa olsun,tarihin bir garip cilvesi ile devletlesmis
kepazeliklerin kalcalarindaki silahlara ustun koru siginmasidir. Soze karsi sozu tukenen rezil politikanin tek sermayesi olan
siddetini kusmasidir.
Sermaye ve servetler askina, aptal politikalarda diretmenin geregidir. Insan aklinin grafiginde,
hayvan kavramina hakaret etmenin bol olumlu komikligidir. Hic bir hayvan eylul kiranina ihtiyac duymaz. Hic bir hayvan, dilleri,
kulturleri yasaklamaz. Hic bir hayvan ulkeyi yakmaz, ocaklar kor etmez, kursuna dizmez insanlari. Etrafina zarar veren en
tehlikeli hayvan evcillestirilip, terbiye edilebinir ve yararli hale getirilir. En kotu ihtimal, zehirli bir hayvan daha terbiye
edilmeden evel bir canliyi zehirleyip oldurunce, bunu ne vatan ne de Millet, devleti kurtarmak icin gerekcelendirecek kadar
iki yuzlu ve trajikomiklige ihtiyac duymaz. Sonra bu iki kavramin arkasinda gizlenerek devlet ve milleti sevmenin eylulcesinin
neticelerini onceden bildigimizi soylemek icin kahin olmamiz gerekmezdi. Ne varki eylul kiraninin egemen olmasi, bu ilginc
zihniyetin basarisi degil, demokrasi guclerinin politikadaki basarisizligidir. Soz bitmisti artik ve sidete karsi sidetten
baska bir yolun kalmadigini demokrasi guclerinin bir kismina butun acemiliklerimizle anlatamadik ya da, anlamak istemediler.
Anladigini soyleyenlerden bir kismi da, savasmak yerine savas ile oynadilar. Kim ne derse desin, butun eksiklikleri, hatalari,
dogrulariyla savas kuralina gore oynamayip, yerine getirenler kazanmistir. Eylul kiranlarinin ancak temennilerle catlayamayacagini,
etkisizlestirilemeyecegini gosterdiler. Yanlizca zulmun gulup gectigi ve ciddiye almadigi bildirilere siginmadilar. Zulmun
insanlikla alay eden guluslerini agizlarinda biraktilar. Ve eylul kiraninin Turkiye'yi getirdigi dilenci noktasi ile, Kurdun
artik geri donulmez ve cozulmek zorunda oldugu ozgurluk sorununun tablosunu cizdiler. Arada kalanlar, bu gercekliklerin duvarlarina
carpilip, politikadaki agirliklari ile ciddiye alinmayan kuytuluklara itildiler. Kendilerini yenilemeyi goze alamamanin bedeli
olarak, koselerde bir sus ya da kus cicegi gibi marijinal kaldilar. Bunu demokrasi askina kimseler istemedi, onlar oyle oldular.
Eylul kirani tabii ki kendi zit tarihini de yaratti. Simdi bu iki zit tarih arasindaki hesaplasmanin arenasidir Turkiye. Ve
aciktir ki, son yirmi yil icinde bizim belki yeterince anlatamadigimizi hizli ve cetin pratik anlatti. Ondandir artik Turkiye
de temel sorunlarin cozulmesi ve sekli, metodu, bir arap saci degildir. Kimse kendisini kandirmasin ve politik cambazlar da
eskisi gibi kimseyi kandiramazlar. Eylul zihniyetinin ancak bir avuc, dumanli havayi seven, hirsizlarin, banka bosalticilarin,
rusvetle gecinen apoletli-apoletsiz kligin, riski insan oldurme olan fidyecilerin acimasiz cikarlarina yaradigini bilmeyen
kaldi mi acaba? Eger kalmissa, ne yapalim ki, Aziz Nesin'in yuzdesinde kalanlardir. Cunku Eylul zihniyeti ile Turkiye'nin
gercekten yonetilmedigini, fakat idare edildigini artik anlamamanin bir adi olmali. Demokrasi toplumun temel sorunlarini cozen,
catismalarin toplumsam sebeplerini kabullenerek ortada kaldiran bir yontim seklidir. Idare etmek ise zulmun kendi omrunu surdurmek
icin, ulkeyi satmasi dahil, her seyi mubah goren bir avuc egemen kligin politikasidir. Bu iki secenekten demokrasiyi tercih
etmek icin cok akilli olmaya gerek yoktur. Ayni gorus ve ideolojide olmaya da gerek yoktur. Cunku demokrasi insanca ve ozgurce
yasamak isteyen her kesin ihtiyacidir. Yetereki, yanliz demokrasiyi kendiniz icin isteyerek gulunclesmeyin. Ornegine, Turkiye'de
cok rastladigimiz gibi, size lazim olunca da, yanliz o zaman bizleri hatirlayip zavalilasmayin.
Eylul kiranini hic
kimse annemin zazacasi gibi tarif edemez. Iste ben onu dinlemek istiyor ve onu ozgurce konusmak istiyorum. Dilimi, kulturumu,
edebiyatimi yasak eden politikanin cikmazliklarinin cozum olmadigini bu politikanin en ust biciminde somut ifadesi olan Eylul
kirani aci manzaralarla yeterince gosterdi. "Cakil tasi ve Mehmetcik" edebiyatini oynayanlarin tek tek, biraz biraz ozelini
desin, bakin neler goreceksiniz. Agarlar, Cilerler, Cavit Caglarlar, Susurlukcular, Yahyalar &. iste bunlarin hep ayni
soylemi kullanmalari, 'Millet, Vatan, Milliyetcilik' gibi kavramlari oynamalari bir tesaduf degildir. Bunlar ne demokrasiyi
isterler, ne de Turkiye'nin o cok bahsedilen selametini. Cunku demokrasi ve gercek bir hukuk sisteminde, risklari kesilir,
issiz kalirlar. Ondandir onlar demokrasiye gelemedikleri gibi, demokrasi de gelmez, ancak getirilir.
12 Eylul'un yirmi
birinci yil donumunu yasadigimiz bu gunlerde, kayip ve kazanimlarimizin bizlere kapsamli dersler ogretmis olmanin umuduyla,
sehitlerimizin onunde saygiyla egiliyorum.
|
|