İSTANBUL SARSINTILARI

Ard arda patlayan bombalarla onlarca savunmasız insan hayatını kaybetti. Eh, şimdi her boydan, her esrarengiz, çifte standartlı kesimlerden ‘anlı-şanlı’ ya da, sahte gözü yaşlı söylemlerle, olayı kınamalar...Bunlardan, Hürriyet gazetesinin ‘Ertuğrul’unu ele alalım diyorum.’ Biz bu savaşı kazanacagız’ diye buyuruyor.

Siz bu savaşı ‘sayın gazeteci!’, cumhuriyet denilen tekcilik, resmi kemalizm ideolojisinin devletleştiği günden beri kaybetmişssiniz.Çünkü İstanbul sarsınıları, tekci-resmileşmiş ideoloji(leri)nin, kendi iktidarlarinın, siyasi ömürlerini uzatmak için, sürekli çıkarmak zorunda oldukları uğursuz numaralar zincirinin bir halkasıdır.’Topal osman’ dan başlayan ‘kendi canavarını yaratma’ politikası, gelişmelere bağlı olarak, değişik kavşaklarda, devreye konulmasından başka bir şey değildir.

Kimi kandırıyorsunuz!?

Hizbullah’ı kim örgütledi sayın ‘gazeteci!’Kürt coğrafyasında vahşilikler, toplum mezarlar manzaralarını oluşturan bu devletin gizli çeteleri için şunu diyordunuz ’Bu insanları incitmiyelim yarın yine lazım olurlar bize’.İşte ‘lazım oldular’!!

Neden mi ‘lazım oldular’..?

Amerika’nın Afganistan’dan başlayıp, Irak’ a mudahalesiyle hızlanan orta doğu’nun yeni sürecinde, kürtler önem kazanıyor.Bu değişim süreci, Türk devletinin statukocu, ortadoğudaki mudahaleci emellerine köklü bir tokat indirdi.Malum ‘Çuvallama’ lar, ve Sayesinde ayakta kaldığınız efendiniz Amerika’nın, eski iki kutuplu dünya koşullarındaki gibi, size ‘kıymet’! biçilmediğinin ispatı, Irak ile ilgili devlet politikanızda iflazın kavşağında,yeni ‘alaturka’ planlara itti.

Neden?

Çünkü bu aleyhinize olan değişim sürecinin önünü almak gerekir(di).Böyle bir durumda Irak istikrara kavuşmamalı(ydı) Irak’ a ‘mehmetcik ihraç’ edemiyeceğiniz kadar işler kötüydü.Dostunuz Saddam artıkları, Bin laden kırıntılarının Türkiyedeki ayağını, yani devletin sürekli kontrol altına tutup bağladığı ‘kulanıcı kanlı malı’salmak, planlayıp bir ‘iş’ vermenin zamanıydı.

Ne demek isteniliyordu?

Amerika’ya :’ bak ben yine kıymetliyim, beni yine sev, ama çok sev.Senin düşmanın benim de düşmanımdır. Ben olmazsam işin zordur’...

Peki, böyle hesaplar için, İstanbul ‘kana boyanmaya’ değer mi? diyen iyi niyetli insanlar vardır.

Değermiş iyi niyetli insanlar maalesef değermiş.Biz ne ‘İstanbul sarsıntıları’ gördük bizim coğrafyada..ve çetelerin o anlık işleri bittiği sanılınca, yine acımasızca ortadan kaldırmalarla dolu karanlık bir tarih duruyor orta yerde. Önemli olan ‘Devlet-i Alinin’ ‘yüce’! çıkarı.Tıpkı kendi lanet hesabı için öldürttüğü kurbanının cenazesine, taziyeye giden kara gözlüklü mafya manzaraları.Mehmet ağar’lar o kanlı taziye yollarında çok gittiler.Bu ‘derin-kirli’ devletin oyunlarını bilen kimi korkak gazeteciler ve aydınlar tut yemiş bülbül oluyorlardı öyle zamanlarda.’Derin devlet’in gazetecileri de ‘Mehmet ağar’lara olay ile ilgili sorular sorarlardı.

-İyi insanlardı efendim.. Allah rahmet eylesin

-Vatan sağolsun..terörle bir yere varılmaz!!

-Devletimiz büyüktür ‘tak’ diye yakalarız...

Ve hemen de güçlü olduklarını ıspatlamak için ‘tak’ diye de ‘yakalanırlardı’. Sanki bilinmiyordu da , ‘yüce istihbarat’! arıyordu (nedense 24 saat geçmeden de) failleri ‘yakalıyordu’.

X x x x x x x x

İstanbul sarsıntılarının yüzlercesi bizim coğrafyada tezgahlandı.Nedense bu sarsıntıları ‘kınayan’ bazı kesimler, Hizbullah’ların, susurlukların, yeşiller’in savunmasız insanlarımızı katlettikleri zaman ‘yok’tular..

Artık kimselerin böyle kanlı numaraları yutmayacağı, bu sarsıntıların ortadogudaki yeni sürecle direk ilgili olduğunun ve başlanan ‘son’ların çırpınşları olduğu gerçeğini örtemeyeceği bilinmeli.

Fakat Hüriyet gazetesinin ‘Ertugrul’u ‘ şavaşı kazanmaya’! devam etsin...

Bunlar sizin, hiç yabancısı olmadığımız ‘alaturka sarsıntı’ları..Bir de demokrasinin sarsıntıları var, bilmiyor değilsiniz...

Gündemleri degiştirseniz de, bütün siyasi kirliliklerinizin ömrünü uzatmak için olmadık maskaralıklara bürünseniz de, demokrasi kazanacak. Bunun ilk adımı, başlanan sürecte saddamsız Irak’ın istikrarıdır.Dün Ankara sokaklarında, çetelerinizi saldırttığınız Talabani’yi, bugün ‘zirve’ ce karşılayacağınızı düşünmezdiniz bile.

Yarın düşünemeyeceğiniz daha çok olgularla karşılaşırsınız.

Dünya sizin etrafınızda dönmüyor.Sizin ‘Hassas’iyetleriniz, kürtlerin inkar felaketi üzerindeyse, zaten peşinen kaybetmişsiniz.

Fakat siz yine de ‘savaşı kazanmaya’!! devam ediniz...

İlhami Sertkaya