DÜŞÜNCELERİN FAY HATTI
28/05/02
Depremlere sebep olabilecek doğa pozisyonunun fay hattı, onun şuurlu bir kusuru değildir. Ve insanlık,
doğa felaketlerini,onun bilinmez sebep ve sırlarını bir hayli çözmüş durumda. Bir de, insanlık ‘insan’la uğraşmakta. ‘İnsan felaketi’, doğa felaketinden daha çok ağır,
daha çok zordur. Biçimsiz akan suyu düzenleyen akıl, suyu kesen, kendi politik, ekonomik egosu için kulanan akıl ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Üreten, güzelleştiren akıl,
talan eden, gasp eden akılla uğraşmak zorunda kalmıştır. İnsanı merkezine koyan humanistin
de akıldır, saltanatı, iktidarı, serveti aşkına insanın felaketi üzerinde oturanın da akıldır.
Ehmedé Xani,lerin, Pir sultanların’ da akıldı, Beko’ların,
Hızır paşa’ların,eli kanlı padişahların, cümle ırkcıların da akıldı.
Dünyayı, ülkeyi, kendi saltanatı, politik ve ekonomik çıkarları için kana bulayanlar ‘akılsız’
değiller. Kalçalarındaki tabanca ve oturdukları devlet iktidarlarının ceberruttundan başka güveni
olmayanlar, sermayeleri aşkına, babalarını bile asanlar akılsız degiller şüphesiz. İşkenceci,
işini bilerek seçmiştir. İnkarcı inkarını,yalanını bilerek yapar.İşgal coğrafyalarında
kanlı kılıçlarını bilerken sevinenler, bu günün mitralyöz ve ağır silahların hedef
aldıkları insan için tetik çekerken sevinebilenlerin soyundadırlar. Böyledir övünmeleri, sevinmeleri böyledir
onların.Ahlaktan yoksun olanlar, vijdan duygusunu taşımayanlar, insanı merkezine alamazlar.Düsüncelerindeki
fay hatı, engeldir buna. Fay hattını taşıyan deprem bölgelerinde bir ölçüde tahliyeler ve boşaltılarak çareler bulunabilinir.Düşüncelerdeki fay hattı böyle değildir.
Onu taşıyanlar, bir politikacıdır,parlementerdir, profesördür, sokakta karşılaştığımız
her hangi biri, mesela kravatlı bir işkencecidir bize ‘kibarca’! bir şeyler sorar. Katildir, ‘İnsan
hakları’ konusunu açmışız da ‘insani’! bir şeyler söyler. Bir darbecidir, demokrasi
üzerine nutuklar atar. Bir soykırımcıdır, yaptıgını gizleyemezse,’insanlık için’!
yaptığını söyler.
Düşüncelerinde ‘fay hattı’ olanlar, sadece o fay hattının tedbirlerini alırlar.
Dikta sistemlerinin kanunları, taşıdıkları fay hatları içindir. Onları terk etmek yerine,
alınan tedbirlere karşı uğraşıyor insanlık.
X x x x
x
Eğer sizin başkalarının düşüncelerine, rengine, kendisini istediği gibi ifade etmesine
tahammülünüz yoksa, düşüncenizde ‘fay hatları’ vardır. Kendiniz için ne istiyorsanız, başkaları
için de onu istemezseniz yine öyle.( her halde kimse allahtan belasını da istemez!) Hangi elbiseyi, hangi yemeği
seçmeniz nasıl ki özgür tercihinizse, başkasının da insana ait tüm tercihlerine saygılı olmak
zorundasınız. Kendi politik, ideolojik tercihinizi başkasına önerebilir, tartışabilirsiniz ama
dayatmak ve onu zoraki kabul ettirmek için şiddet uygularsanız, ‘fay’lısınız. İnsana
ait, onun ‘olmazsa olmaz’ temel sorunlarının çözümü, onu çözümsüzlüklere iten ‘faylı düşüncelerin’
tedbirlerini almakla asla olamaz. Demokratik bir sistemde de tedbirler vardır ama demokratik sitemdeki tedbirler, ‘Fay
düşünceli’ tedbirler değildir. Orada bir kesimin, kendi rengini,politik tercihini ön plana koyup,bütün diğer
kesimlere dayatmanın ‘güvenliği!’ yoktur.Güvenlik, bütün toplumsal temel sorunların, hak ve özgürlüklerin,
farklı fikirlerin birlikte yaşayabilmesinin tedbirleri anlamındadır. Siyaset diye avanta, güvenlik diye
çetecilik yoktur. Ekonomik diye rantcılığın kanunlar arkasında derinlerde besiye çekilmiş ‘felaket
tacirleri’ yoktur. ‘Devlet sırrı bir namustur onu mezara kadar götürmek lazım’ diyen Mehmet
ağarlar’ların, kanlı perdesini açarlar orada.’ Gel bakalım, şu namus meselesi edebiyatıyla
örtmek istediğin cinayetleri anlat da, serdiğin cesedlerin ne zamandan beri ‘namus meselesi’ olduğunu
biz de bilelim’ derler.Çünkü demokrasilerde her şey insan içindir. ‘fay hatlı’ politik sistemlerde
‘her şey devlet içindir’. Esas fark budur. Birisinden devlet kutsaldır,diğerinden insan. Birisinden
devletin, topluma, insanlara hizmet eden bir kurum olgusu var, diğerinde insanın devlete hizmet etme anlayışı
var ve insan hak ve özgürlükleri, vatandaşlık hakkı, devlete hizmet hakkı olarak işlenir.
X x x x
Türkiyede ‘cumhuriyet’ denilen fay hatlı politik sistem, ‘vatandaşlık’ diye
insan hak ve özgürlüklerinin hukukuna karşı hep özel tedbirler almak zorunda kalmıştır. Tekcilik
tercihi, tarihin bir cilvesi olarak ‘resmi’ olabilir. Fakat bu çare degil ki..zaten ideolojinin ‘resmileşmesi’
fay hattını beraberinde taşımasıyla başlar.Ve siz, her alandaki çıkarınız için
sarılmak zorunda kaldığınız ‘resmi ideolojiyi’ toplumun çıkarı gibi göstermekten
başka seçeneksiz kalmaya mahkum olursunuz. Resmi ideolojinin insanlara ihtiyacı olabilir, fakat insanlığın
resmi ideolojilere hiç mi hiç ihtiyacı yoktur.Kendisini özgürce ifade etme hakkı, dilini, kültürünü özgürce kullanma
hakkı, edebiyatını sevme hakkı, kimlik hakkı, Pekin’de de, Venezuela’da da, Diyarbakır’da
da aynıdır ve insanlar içindir. Farklı fikir ve düşünceleri savunma hakkı da insanlar içindir. Fakat
kendi düşüncenizi,kendi fikirlerinizi, başkalarının fikir ve düşüncelerini yasaklama ve onlara zoraki
dayatma gerekcesi yapma‘hakkı’nız, insanlar için değil,
sadece sizin içindir. ‘resmileşmiş’ ideolojinizin size verdiği bu imtiyazı kullanmanız,
çare değildir. Sonra insanlığı uğraştıracak çok tedbirler alırsınız. Başkalarının
hakkı üzerinde oturduğunuz servetlerinizin çıkar aşkına boğulmamak için vahşetlikler sergilersiniz.
Bu da çare olsaydı, sadece güvendiğiniz güçle ebediyen ayakta kalınsaydı,
koca imparatorluklar, güçlü denilen devletler tarihin çöplüğüne atılmazlardı.
Türkiyede, kirli,karanlık işler yapan, vahşice insan katleden biri, rahatlıkla’ ne yaptımsa
devlet için yaptım’ diyebiliyorsa, bu fay hatlı politik sistemin, insanlığı ne kadar ayaklar
altına aldığının, devleti ne kadar kutsadığının ufacık bir detayıdır.’Resmi
ideolojinin ‘tedbirleri’ gereği, oluşturulan sözde hukuk, insanlık için değil, devlet içindir.Ondandır
ki mesela bir Çiller, yine başbakan olarak, ‘ susurluk’ canilerini kastederek,’ bu devlet için kurşun
sıkan da kurşun yiyen de şereflidir’ diyecek kadar insanlıkla alay edebiliyor.
Ensenizi boşa karalatıp, kara kara düşünmeyin, insanlık bütün bu ‘fay hatlı’
uygulamalarınızdan, politik rezaletinizden, lanet aklınızdan,
inkarınızdan, işkencelerinizden, yalanlarınızdan, aptallıklarınızdan kurtulacaktır.
Fakat bedeller ödeyerek....
Bu da insanlığın ‘kaderi’ olsa gerek.
İlhami Sertkaya
|
|