imaj.ilhami.jpg

8.Ensenizi kabartmayin
Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

ENSEYİ KARARTMAYIN

 

Sayın Çetin Altan bu deyimi sıkca kullanır.Onun kalemindeki genel humanizm yoğunluğu ve evrensellik, okuyucularının dikatlerini ilk çeken olgular olmalı.’Enseyi karartmayın’ deyimi ile aslında iki yönlü bir mesaj vermektedir.Biz bu deyimi halk diliyle ‘meraklanmayın’ şeklinde de okuyabiliriz.

O hem insanlığın gidişatı ile ilgili adeta insanlığa ‘merak etme kazanacaksın’ demek istiyor, hem de, insanlığın başına bela olmuş ‘insancıkları’ rejimleri ve savunucularına ‘merak etmeyin size kalmaz’ demek istiyor özce.Sayın Altan, Türkiye’de yaşayan ve Türkiye’nin girdisini, çıktısını bilen biri olarak, evrensellik felsefesiyle bir türlü kürt gerçeğiyle odaklaşmış Türkiye’nin kötü fotoğrafına dokunma açıklığını göster(e)miyor olmasını, onun için bir talihsizlik gölgesi olarak belirterek geçmeliyim.

Şimdi sıra Bağdat merkezindeki Saddam Hüseyin’in dev heykeline asılan ıraklıların coşkuları içinde, zorlama tarihlerin tarihsizleşeceğini bir parça seyretmenin zamanı.O heykel parçasına binip sürükleyen çocukların, Babil’den bu yana bütün yapay tarihlerin er geç tarihsizleşeceğini tekrarlayan mesajları....

Anlayabiliyor musunuz? Anlayabiliyorsanız vıjdanen rahatsınız.Anlamak istememişseniz sizin de kafanızdaki karakollarda tapındığınız bir heykel ya da heykeller vardır.

Unutmayın, Saddam heykelini yapan ve alkışlayan el(ler)de, yıkan el(ler) de Irakta çıkmıştı.Saddam’ı dün ‘vezir’ ederlerken, onun böyle kendi aile çıkarı için bu ülkeyi perişanlıklara sürükleyeceğini bilmezlerdi.Kanlı bir yanlışlık yaptıklarının bedellerini acı ve ağır ödeyerek anladılar.

Halk bu....hukuku, adaleti, sadece mevcut resmi yasaların işlendiği kağıtlardan ibaret değil.Ona karşı elit bir kesimin dayatması hiç onun hukuku değil.Onun sessizliğine kanarak kendi tabularınızı, heykellerinizi kurabilirsiniz.Alkışlar sizi sarhoş edebilir.

Halk bu.. ’ adamı vezir de eder rezil de...’

Xxxxxxxxxxx

Hitler, arkasındaki koca kalabalıklara, bölük bölük askerlere bakınca, bir gün kendisini intihar etmekten başka çaresi kalmayacağını asla bilmezdi.Osmanlı,Viyana kapılarına kadar, ülkelerin, halkların felaketi üzerinde göbek şişirirken,bir gün padişahlarından birinin Berlin’de, diğerinin sovyet kırsalnda tek kurşunla perişan öleceklerini bilmezlerdi.Saddam da, kendi heykellerinin yıkılmasını bir gün seyredeceğini düşünmezdi ve o yüzden bilmezdi.

Bilmez oğlu bilmezlerdi işte.....

Ama , Picaso,ların Paplo Neruda’ların, Cigerxwin’lerin eserleri kalır. Çünkü, o eserlerde bir halkın ya da hakların felaketi üzerinde oturma saltanatlarının tam tersi,bu felaketlere köklü bir red fotoğrafları var.İktidar ve servet hırsı, elinize bir cetvel verip,mesela ortadoğu kırsallarında keyfinize göre yapay sınırlar çizdirecek kadar sizi sersem edebilir.Ganimet aşkına inanmadığınız yalanları, ‘adalet,kardeşlik’! nutuklarını kürdün inkarı üzerinde söyleyecek kadar gülünç ve rezil olmaya da mahkum olabilirsiniz.Halklara ve kaderlerine mudahale ederken, o andan tibaren, bataklığa girmiş olduğunuzu şakşakcıların acılı yanıltmalarında anlamanız zor.Kürdün dilini, kültürünü, edebiyatını tarihiniz, kimliğini inkar ettiğiniz an,’artık rahat yüzü göreceğinizi’ ve bu kirlilikleri taşıyan kafalarınzla, ‘medeniyet,uygarlık, adalet’!dersleri vermeye kalkarken, ne kadar gülünç olacağınızı da bilmezdiniz.

Evet, gün geldi,devran döndü, haliniz, halleriniz ve Türkiye’yi getirdiğiniz manzara ortada.IMF dilencisi ve en son bir milyar dolara satışa sunduğunuz Türkiye ortada...

‘Vatan millet sakarya’ nuttukları şimdi eğlenceli bir fıkradır...

‘Ne mutlu türküm diyene’ acılı gülüşlerin konusudur....

İnsanlığın kaderi, böyle saçma söylemlere kalsaydı, o koca imparatorluklar, koca saltanatlar, diktatörlükler yıkılmazdı..

Osmanlı neden yıkıldı...? kendinizi aldatacak, ‘tarihçi’ taslakalarının uzun, kendini adeta tatmin edecek ‘bilimsel tahlillerine’! gerek yok. Halkların felaketi üzerinde oynayan koca bir saçmalıktı da ondan yıkıldı..Osmanlı padişahları tac’lar, incik boncuk altın işlemeli fes’ler takarlardı başlarına ve Viyana’ya kadar işgalciliklerinde islamı kullanarak barış şarkılarını söylerlerdi.Siz, şapka ‘devrimi’! yaptınız ama zihniyet, kafa aynı...ve islama bir de ‘türkcülük’ ekleyip kullanark kürdün felaketi üzerinde ‘barış şarkılarını’ söylersiniz..

Tabi, dünyanın bir kara parçası olan orta doğu’nun kaderi de böyle saçma söylemlere kalamaz.

Aşınır, yıkılırsınız...

Sizin de heykellerinizin parçalarına sokakta çocuklar binerler.

Kürdistan özgürleşecek,Türkiye demokratikleşecek, boşuna ‘Türkmen, soydaş, asayiş, adalet’! şarkılarını söylemeyin

Ve.....

‘Enseyi karartmayın’......

İlhami Sertkaya