ENSEYİ KARARTMAYIN
Sayın
Çetin Altan bu deyimi sıkca kullanır.Onun kalemindeki genel humanizm yoğunluğu ve evrensellik, okuyucularının
dikatlerini ilk çeken olgular olmalı.’Enseyi karartmayın’ deyimi ile aslında iki yönlü bir mesaj
vermektedir.Biz bu deyimi halk diliyle ‘meraklanmayın’ şeklinde de okuyabiliriz.
O hem insanlığın gidişatı ile ilgili
adeta insanlığa ‘merak etme kazanacaksın’ demek istiyor, hem de, insanlığın başına
bela olmuş ‘insancıkları’ rejimleri ve savunucularına ‘merak etmeyin size kalmaz’
demek istiyor özce.Sayın Altan, Türkiye’de yaşayan ve Türkiye’nin girdisini, çıktısını
bilen biri olarak, evrensellik felsefesiyle bir türlü kürt gerçeğiyle odaklaşmış Türkiye’nin kötü
fotoğrafına dokunma açıklığını göster(e)miyor olmasını, onun için bir talihsizlik
gölgesi olarak belirterek geçmeliyim.
Şimdi sıra Bağdat merkezindeki Saddam Hüseyin’in dev heykeline
asılan ıraklıların coşkuları içinde, zorlama tarihlerin tarihsizleşeceğini bir parça
seyretmenin zamanı.O heykel parçasına binip sürükleyen çocukların, Babil’den bu yana bütün yapay tarihlerin
er geç tarihsizleşeceğini tekrarlayan mesajları....
Anlayabiliyor musunuz? Anlayabiliyorsanız
vıjdanen rahatsınız.Anlamak istememişseniz sizin de kafanızdaki karakollarda tapındığınız
bir heykel ya da heykeller vardır.
Unutmayın, Saddam heykelini yapan ve alkışlayan el(ler)de,
yıkan el(ler) de Irakta çıkmıştı.Saddam’ı dün ‘vezir’ ederlerken, onun böyle
kendi aile çıkarı için bu ülkeyi perişanlıklara sürükleyeceğini bilmezlerdi.Kanlı bir yanlışlık
yaptıklarının bedellerini acı ve ağır ödeyerek anladılar.
Halk bu....hukuku, adaleti,
sadece mevcut resmi yasaların işlendiği kağıtlardan ibaret değil.Ona karşı elit bir
kesimin dayatması hiç onun hukuku değil.Onun sessizliğine kanarak kendi tabularınızı, heykellerinizi
kurabilirsiniz.Alkışlar sizi sarhoş edebilir.
Halk bu.. ’ adamı vezir de eder rezil de...’
Xxxxxxxxxxx
Hitler, arkasındaki koca kalabalıklara, bölük bölük askerlere bakınca, bir gün
kendisini intihar etmekten başka çaresi kalmayacağını asla bilmezdi.Osmanlı,Viyana kapılarına
kadar, ülkelerin, halkların felaketi üzerinde göbek şişirirken,bir gün padişahlarından birinin Berlin’de,
diğerinin sovyet kırsalnda tek kurşunla perişan öleceklerini bilmezlerdi.Saddam da, kendi heykellerinin
yıkılmasını bir gün seyredeceğini düşünmezdi ve o yüzden bilmezdi.
Bilmez oğlu bilmezlerdi
işte.....
Ama , Picaso,ların Paplo Neruda’ların, Cigerxwin’lerin eserleri kalır. Çünkü,
o eserlerde bir halkın ya da hakların felaketi üzerinde oturma saltanatlarının tam tersi,bu felaketlere
köklü bir red fotoğrafları var.İktidar ve servet hırsı, elinize bir cetvel verip,mesela ortadoğu
kırsallarında keyfinize göre yapay sınırlar çizdirecek kadar sizi sersem edebilir.Ganimet aşkına
inanmadığınız yalanları, ‘adalet,kardeşlik’! nutuklarını kürdün inkarı
üzerinde söyleyecek kadar gülünç ve rezil olmaya da mahkum olabilirsiniz.Halklara ve kaderlerine mudahale ederken, o andan
tibaren, bataklığa girmiş olduğunuzu şakşakcıların acılı yanıltmalarında
anlamanız zor.Kürdün dilini, kültürünü, edebiyatını tarihiniz, kimliğini inkar ettiğiniz an,’artık
rahat yüzü göreceğinizi’ ve bu kirlilikleri taşıyan kafalarınzla, ‘medeniyet,uygarlık,
adalet’!dersleri vermeye kalkarken, ne kadar gülünç olacağınızı da bilmezdiniz.
Evet, gün
geldi,devran döndü, haliniz, halleriniz ve Türkiye’yi getirdiğiniz manzara ortada.IMF dilencisi ve en son bir milyar
dolara satışa sunduğunuz Türkiye ortada...
‘Vatan millet sakarya’ nuttukları şimdi
eğlenceli bir fıkradır...
‘Ne mutlu türküm diyene’ acılı gülüşlerin konusudur....
İnsanlığın kaderi, böyle saçma söylemlere kalsaydı, o koca imparatorluklar, koca saltanatlar,
diktatörlükler yıkılmazdı..
Osmanlı neden yıkıldı...? kendinizi aldatacak, ‘tarihçi’
taslakalarının uzun, kendini adeta tatmin edecek ‘bilimsel tahlillerine’! gerek yok. Halkların
felaketi üzerinde oynayan koca bir saçmalıktı da ondan yıkıldı..Osmanlı padişahları
tac’lar, incik boncuk altın işlemeli fes’ler takarlardı başlarına ve Viyana’ya
kadar işgalciliklerinde islamı kullanarak barış şarkılarını söylerlerdi.Siz, şapka
‘devrimi’! yaptınız ama zihniyet, kafa aynı...ve islama bir de ‘türkcülük’ ekleyip
kullanark kürdün felaketi üzerinde ‘barış şarkılarını’ söylersiniz..
Tabi,
dünyanın bir kara parçası olan orta doğu’nun kaderi de böyle saçma söylemlere kalamaz.
Aşınır,
yıkılırsınız...
Sizin de heykellerinizin parçalarına sokakta çocuklar binerler.
Kürdistan
özgürleşecek,Türkiye demokratikleşecek, boşuna ‘Türkmen, soydaş, asayiş, adalet’! şarkılarını
söylemeyin
Ve.....
‘Enseyi karartmayın’......
İlhami Sertkaya |
|
|
|
|