imaj.ilhami.jpg

13.Aldatilacakmiyiz
Home
Düsünce ve Kolay Ezbercilikler
Aynayi Kendine Tutmak
Acayip Seyler
Aliskanliklarin Psikolojisi
Nuray Erenler ve Muratlarina Ermeyecekler
Linç Kültürü
Hiç Olmak
Manzaralar ve Biz
Karerce Bir Isik Yakmak
Bu Bir Borc Yazisidir
Su Insan Kizi de Garip
Karer Siteleri
Tarihin Tarihsizligi-2
Tarihin Tarihsizligi-1
Bulanik Sular ve incik Boncuk
Hallerimizden bazi haller
Durgun Gölleri Karistirmak
Tarih Masal Olsaydi
Kani Yado
Lozan Ve Oynanmis Kaderimiz
Ne gariptir bu Insanoglu
Onlarin Basbakani ve Bizim Amed
Ya Bu Deveyi Güdeceksin..
Eylül Kiran
Mercan Vadisi Denince
1.lüks siyaset
3.Dil yarasi
4.Digisen degistirecek
5.Kendini kemirmek
6.Cewlik bir siir
7.istanbul saldirilari
8.Ensenizi kabartmayin
9.Ömrüme mektuplar
10.Önce evinden
11.Evet pismanim
12.Köln yürüyüsü
13.Aldatilacakmiyiz
2.bin ladin
Ön söz
Anlasilmamak
Sözün bittigi yer
Pircan yaylasi
Cölasan'a mektuplar-1
Cölasana'a mektuplar-2
Cölasan'a mektuplar-3
Garip haller
Newroz adaleti
Tutsak sevgiler
Düsüncenin fay hatti
Durum ve durumlar
Türk devlet dalaveresi ve biz
Nefret
Bayrak ve tahammül
Cewlik bir siirdir simdi

 

ACABA ALDATILACAK MIYIZ            

 Bu sorulu başlığa hemen bir cevabı vemek istiyorum:Eğer Türk devletinin ‘alaturka’ oyunlarından dersler alabilmişsek,eğer tarihsel hafızamız zayıf değilse,eğer politika arenasında ‘sevmelerimizin’ merkezine şu ya da bu partiyi, kişiyi, kişileri değil de, bütün bunları da içeren ulusal çıkarımızın hesabını yerleştirebilmeyi becerebilmişsek,eğer küçük hesaplar içeren ve bizi kendi kişisel duygularımıza mahkum eden o lanet hayatı aşmış, ulusal kaygıya erişmiş, ulusalca gülmeyi, hüzünlenmeyi, sevinmeyi becerebiliyorsak hayır....

Değilse aldatılacagız.....

Kürdistan tarihinde, kurtuluş hareketlerimizde, bu aldatmaların ve aldanmalarımızın, yenilgilerimizde çok önemli payları vardır.Bu bir kader değidir ve kimseler bizi ‘bir şey bilmiyorlar, ince oyunları anlamıyorlar’ saptamasına gitmemeli.

Biliyoruz ve ‘tarihe bırakmadan’ tarihleşecegiz.Acaba, hiç bir kürdistan yurtsever politikacının  savaş alanlarında adeta diş ve tırnakla sökülüp alınan kazanımları gölgeleyecek, geriletecek plan ya da planlara derinden davetiye çıkaracak ‘süslü’ açıklamalar yapacak lükse hakkı var mı?

Amerika’nın Irak’a mudahalesiyle başlayan süreçte bizleri ‘aldatma’ propagandalarının merkezinde iki temanın işletilmesi, dikkat çekicidir.

 Birincisi,İsrail-Yahdi planı, İkinsisi Amerika ile işbirligi söylemi.

Kürdistan tarihinde ne zaman bizim lehimize bir gelişme olunca,’tedbir’ diye  o lanet olasıca şiddetin yanı sıra, benzeri propagandalar ısıtılıp, gündeme konulmaktadır.Kürt sorununun çözümünü,  dünya politik arenasında yalnızlaştırma, desteksiz bırakma ve böylelikle kolayca bastırmayı hedeflemenin kendisi olan bu propaganda sahipleri, gelin görün ki kürdistanı işgal eden, kastrı-şirin ve lozan antlaşmalarıyla  aralarında dörde bölen, dilini, kimliğini, kültürünü, yasaklayanların kendilerdirler.Gelin görün ki, ‘Emperyalizm’ ya da ‘yabancı’ dedikleri ve kürtleri her önemli aşamalarda bunlarla ilişkilendirme propagandaları yaparlarken birzat aynı güçlerin kucaklarında oturduklarını,onların destekleri sayesinde ayakta kaldıklarını ‘unutmadan unutturabileceklerini’ sanıyorlar.

TC bunların desteğiyle kurulmadı mı?Atatürk, ingilizlere ‘Bu cumhuriyeti biz sizinle birlikte kurduk, birlikte yaşatmalıyız’ derken, kürt isyanlarına da ‘İngiliz kışkırtması’ diyordu.

Güler misiniz ağlar mısınız...?

‘Yabacı kışkırtması...!!.’ Sen kimsin..? Sen ‘yerli ‘ misin kürdistan’ da.?

Bir ‘Alicengiz’ oyundur kürtlerin üzerinde oynanan.

Güney kürdistanda federasyon görüşmelerinin olduğu bu günlerde, bu ‘Alicengiz’ oyununun adı şimdi ‘İsrail planı ve Amerika işbirliği’dir.

Türkiye, İran, Suriye bu gelişmeler karşısında paçaları tutuşmuş durumda, bu gelişmeleri bastırmak için elinden geleni yapmakla meşgullar.

Gün gelmiş, Kürdistan’ın güney parçasında bilinen fırsatı tarih kürtlerin önüne koymuş.Ve tarih adeta kürtlere sesli konuşuyor,’yararlanmayı becerin  artık, ve kazanın’diyor.Tarihin adeta sesli bagırdığı bu kazanım, bütün kürtleri ilgilendiren ulusal kazanımdır.Düşmanlarımızda kaynaklanan ve bilinçli ortaya atılan böyle propağanlar anlaşılıyor, bunu bir kenara atalım.Düşman zaten düşmanlığını yapıyor, peki ‘dost’ da dostlugunu yapıyor mu acaba?

‘Ulusların kaderlerinin tayin hakkını’esas olarak kürtleri aldatmak için programlarına koymuş ne ‘tuzak’cılar gördük biz.Yine kürtleri aldatmakla görevendirildiklerini gizlemekle sürdüren, sözde kürtlerin haklarını savunan ve ‘ne hikmetse’! kürt özgürlük mücadelesi ciddi boyutlara ulaşınca ‘amalı-fakatlı’çeşitli gerekcelerle karşı çıkan ne ‘demokratlar’ biliriz.

Barzani- talabani feodalmış....! ‘anti feodallıgınızı’! yesinler sizin.Güney kürdistanda bu ‘feodallerin’ palamentosunda, bütün siyasi arenada, her mezhebin, dilin, kültürün temsili vardır.Ortadoğuda model ve en ileri bir siyasi irade oluşumunun sahipleridirler.Bu ‘feodaller’ sözde desteklediğniz Yaser arafattan daha mı kötüler? Bir halkın varlığına ‘anti emperyalizm’ numaralarıyla oynaya oynaya, Türkten başka hiç bir dile, kültüre, kimliğe, edebiyata tahammül etmeyen ve desteklediğiniz  türk devletinin resmi kafatascılarından daha mı kötüler?

Güney kürdistan da halkımızın ivme kazandığı özgürlük hakereketine ve bu köle statukosundan kurtulma aşamasından gündeme gelen federasyon talebine tahammül etmeyen kim olursa olsun insanlık karşısından suçludur.Başka bir halkın siyasi tercihlerine, gelecegini özgürce belirleme hakkına ne hak ve isimle karşı çıkıyorsunuz? Otonamsa, federasyonsa, bagımsızlıksa her ne model olursa olsun, size ne? Barzani’yi Talabani’yi sevmeyebilirsiniz, bu size bir halkın siyasi tercihlerine mudahale etme hakkını veriri mi?

Kimseler bize Amerika’yı anlatıp, İsrail siyonizm dersleri vermesin.’anti emperyalizm’ nutukları çekmesin kimse boşuna.Amerika ‘yeniden keşfedilmiyor’ ve Amerika ‘kürtlerin babasının oğlu’ değildir.Amerika kürtleri ‘kurtarmak için’ de Irak’a mudahale etmedi.Kürtler, her halkın yaptığı gibi bu çelişkilerden yararlanmasını (maalesef sadece bu kez) becerdiler.

İşte ‘resmi üçlü çete’nin (Türkiye, İran, Suriye devletlerinin) dertleri budur.Her boydan politik yandaşlarının dertleri işte kürtlerin bu kazanımlarıdır.Aynı Amerika Afganistan’a da mudahalet etmişti. Kimseler bu kadar ‘kıyamet koparmadı’ ne hikmetse.Çünkü Afganistan’ın Kürdistan’ı yoktu da ondan.

Dünyada hiç bir devletin(petrol dertleri olabilir, vardır da, ama) kürtlerin dilini, kültürünü, edebiyatını, kimliğini, yasaklama, inkar etme derdi yok.

Amerik’nın da İsrailin’de böyle bir derdi yok, kimi tekrar kandırmaya kalkıyorsunuz?

Kürler daha kimliklerini dillerini edebiyatlarını bu insanlık ayıbı yasaklardan kurtarmakla meşgul, hangi masalları anlatıyorsunuz sizler?

Kimden ve kimler tarafında olursa olsun, her ne gerekçe ile söylenirse söylensin, güneyde halkımızın federasyon talebine, özgürlük istemlerinin siyasi ve resmileşmeye yönelik çabalarına karşı duran bütün söylemler uğursuz, pratikler zulümdür.

Bütün gücümüzle güneyde yanan bir parça özgürlük ışığının sönmemesi söndürülmemesi için kenetlenmeliyiz.

Evet bu gelişmeler kuzeyde de dogu kürdistan’ da da olabilirdi ne fark eder? Doğusu, kuzeyi,güneyi ile dörde parçalanmış, sömürge statukosu bile kabul edilmeyen bu acı gerçeklik, bu adı bile daha yasaklanan kürdistan hepimizin değil mi?

Bizleri aldatmak isteyenler hep oldu,olacak. Peki aldatılacak mıyız?

Bu da bügün güney parçasındaki gelişmelere karşı yaklaşımlarımızın aynasında net görülecek. Bugün güney kürdistana yaklaşım, dost düşman her kesimin siyasi kimliklerini ortaya çıkaracak açık bir sınav arenasıdır.Hiç bir kürdistanlı yutseverin bu sınavda ‘kalmasını’tarih istemez.Çünkü tarih, bu sınavda kalanı asla af etmez.

 

İlhami Sertkaya