ÇÖLAŞAN’A... (2)                             24/01/02

Devam ediyorsunuz. ‘Bir kaç dergi dışında tüm yayın organları türkçedir’diyorsunuz. Hani ‘Kürtçe yoktu’ !. ‘Olmayan dille insan ‘Bir kaç yayın çıkarır mı?’. Ve yine ‘ Bıskoj’ (Yani türkçesi düğme) edebiyatı  yapıyorsunuz. ‘Hollandada kürtçe eğitim yapılıyormuş, tabi PKK, orada on binlerce insan öldürmedi ve 100 milyar dolarlık fatura ödetmedi’ diyorsunuz ve demek istiyorsun ki onun için hollanda da kürtçe eğitim olabilirmiş!. Peki son 15 yıllık savaşın ve daha evelkilerin sebep olduğu mantıkın sahibi kim?. İnkar eken anti inkar biçmez mi?.Bu rüzgarı siz ekmediniz mi Çölaşan! Değilse söyleyin. Peki yetmişi aşkın yıldır fırtına biçerken neden yakınıyorsunuz?. Ve ‘Eğer bu savaş olmasaydı, bu fatura türkiye ödemeseydi, türkiye’de bu gün çok değişiklikler olurdu’ diyorsunuz. ‘Günaydın bayım’! Ne yeni bir keşif.! Biz yıllardır söylemiyor muyuz, parayı, tanka, topa, mermiye,dağa, taşa harcayıp, savuracağınıza, hiç bir sonuç alınamayacağı belli olan militarist yöntemleri devreye sokacağınıza, buna sebep olan kürt sorununu demokratik yollarla çözmenin akıllı bir iş olacağını...Ve o çarçur edilen 100 milyar dolar ile kaç fabrikanın kurulabileceğini, kaç alt yapı tesisleri olabileceğini, işsizliğin sıfıra yakın noktaya inebileceğini, her alanda Türkiye’nin hem ekonomik, hem de siyasi alanda umduğundan da fazla gelişeceğini yıllardır söylemiyor muyuz?. ‘Günaydın’! Hem suçlu hem güçlü!. O parlarla ne kadar faili Meçhul! Katiller (Pardon vatan kurtarıcılar!) çıkarıp acımasızca insan öldürttünüz. Ne kadar ‘Yeşil’ler, Abdullah Çatlılar, ‘Korucular,’! Özel çeteler çıkardınız. Mehmet Ağar’ın açık dediği gibi’ Bize denildi ki bu kanı durdurmak için ne gerekiyorsa yapın’.Bunun tercumesini bilmiyor değilsin ,değil mi?İşte Ne gerektiyse yapıldı. Peki bunca aptal harcamalara, acımasızca insan katledilmelerine ,ekonomik potansiyelin kaybına rağmen, ne kazanıldı? Neyi ‘Kurtardınız’! allah aşkına. Ben PKK li değilim Çölaşan.Ve Kürtçe diliyle eğitim de, sadece kürtlerden bir partinin, sorunu değildir.Dil, ideolojiler ,partiler, inançlar, kurumlar üstü bir kapsamdadır. Eğer bu gün kim olursa olsun,bu haklı talebi destekliyorsa, insani duygulara ve demokrasiye olan saygısındandır.Eğer bu gün PKK,bir kürt partisi olarak,bunu destekliyor ve gücü,örgütlülüğü geregi öncülük dahi edebiliyorsa, bundan gurur duyarım.Sorun kimin, neyi desteklediği değil, sorun haklı bir talebin yanında olmak ya da olmamaktır. İngilizce eğitim kampanyası açılmış olsaydı bu kadar içerlenmez ve kinlenmezdin değil mi?. Dünyada kürdoloji çalışmasının yasak olduğu tek ülke Türkiye’dir. Bu marifet !sadece bu yer yüzünde  Türkiye’ye aittir. Yer yüzünde bu marifeti! Savunan bir kısım gazeteci!,entel!yazar! takımı da tek sizlersiniz. Neden, çünkü İllahlarınız öyle buyurmuş bir kez. Tabunuz öyle buyurmuş. Fakat işte tabu ile demokrasi bir arada olamıyor. Türkiye’nin de sorunu budur. Ya iflaz etmiş ve hep uçurum noktasına türkiye’yi sürükleyen tabu, ya da Türkiye’yi temel sorunların çözüm projesi olan ve ondandır o çok bahsedilen, ‘aydınlık, çağı yakalamış, uygarlık düzeyi yükselebilen, ekonomide hızlı gelişme gösterebilmenin adı olan demokrasi. Yine ‘Hep avrupalılar’ diyorsunuz, ‘Bu işi kışkırtıyorlar!’. Yine Avrupa devletlerinin türkiye’yi kendi çıkarları için, askeri ve ekonomik karlarına kar katmak için her zaman Türkiye’yi desteklediklerini bilmiyorsun gibi davranıyorsun. Politikanın bir çıkar olduğunu ve çıkar için her şey mübah anlayışını esas olduğunu bilmiyor değilsin.Son 15 yıllık savaşta Almanların Türkiye’ye sattığı savaş malzemeleriyle sayenizde kar üstüne kar yaptıklarını bilmiyor değilsin.Çok isterdik Avrupa devletleri kürtlerin haklı taleplerini desteklemelerini. Ve tekrarlıyorum ki,kürt politikacıları,bu konuda zayıf kalmışlar.’Puşt dünya’ kürtlere karşı sizleri desteklediklerini bilmiyor değilsin. En son PKK liderinin yakalatılmasını, ve Türkiye’ye getirilmesini nasıl açıklayacaksın? Hani şu avrupalılar ‘Kürtleri destekliyordu’!.Ve Öcalan için Yunanistan’ın, Amerika’nın, Türkiye’de neler aldıklarını anlatsanıza?. Yok, bunu yapacağınıza, ‘Kenya fatihi’! diye övünüyordunuz Ecevitle. Başka bir şekilde söyliyeyim, diyelim ki ‘Avrupa kürtleri kışkırtıyor’! Kürtlerin demokratik taleplerini çözün, akıllı! Olun da, bu kozu başkalarına bırakmayın. Hani ‘Bunların gayesi kürtçe sorununu uluslar arasına taşımaktır’ diyorsunuz. Yine akıllı! Olun da işi uluslararsına taşımaya havale ettirmeyin. Hayır, işi askere sevkediyorsunuz, ve asker de, savaşta doğal olarak kayıp verince,’Ah vah mehmetçik ölüyor’ numaralarıyla sahte göz yaşları döküyorsunuz. Ve savaşta PKK nin esir aldığı askerleri devlete teslim etmek istediklerini açıklarken bile o ‘Göz bebegimiz’ dediğiniz askerleri kurtarmaya bile yanaşmadınız. Geçin bu ‘Gözbebeği’ numaraları bayım. Tabii,dağ taş üşüyen,aç kalan, donan, sen ve senin gibileri değil ki..Ve sonra PKK nin eline geçip orada sizin söylemlerinizi,kürtlerin taleplerini,gerila gerçegini gördükten sonra nasıl aldatıldıklarının farkına varıp olanları anlatırken de asker, bu kez yine PKK’nin propağandası diye söyleşileri,kitapları yasakladınız. Askeriye içinde birzat savaşıp savaşın sıcak pençelerini yaşayan kimi komutanlar,’Bu politikanın böyle bir sorunu çözemeyeceği’ gerçegini görüp dile getirdiklerinde, onları dinleyeceğinize,’Faili mechulle’ yok ettiniz. Hani gazetecisin! Bir sordun mu Cem Ersever’in, Aydın Tomris’in, Eşref Bitlisli’nin karanlık ölümlerini. ‘Minik kuş’unuz bunları bilmiyor olamaz. Hüseyin Baybaşin’in Demirel ve başka yetkililer ile ilgil açıkca söylediklerini duydun.Niye sustun?.Hani ‘Hukuk, kanun,nizam,’ diye söylenip duruyorsun. Hani Türkiye’yi sevdiğini hep belirtmek istiyorsun. Bu mudur ‘Hak hukuk’. Susmak mıdır ‘Vatan millet nutukları!’. Fakat iş Kürtlere geldi mi, en insani,en doğal haklarına karşı nasıl ezbercil laflar yuvarlıyorsun.Bu ‘Vatan millet’ nutuklarını atanların, attıranların tek tek bakın gizledikleri para, servet kasalarına. Bak neler göreceksin.İşte bunlar hep deyim yerindeyse dumanlı havayı severler.Çünkü o durumlarda rant kazanıyorlar.Ve işte bunlar gerçek hukukn üstünlüğünü, demokrasiyi istemezler.Çünkü o zaman rant elde edemezler ve ‘vatan millet!’ söylemleri de o zaman sökmeyecektir. Korku, dert, sorun, budur işte.Ve yazık ki,Türkiye’nin yönetimi de bu gün daha bu uğursuz ellerdedir. Bakmayın Parlementoya, seçimlere..bunlar göz boyama. Amnesti raporlarında, işkence dosyalarında, anti demokratik uygulamaların evrensel listelerinde, hak ihlalerinde, katliamlar dizisinde, insan kayıplarında türkiye’nin dosyası ağırlığından ve boyundan daha fazlaysa, nerelerde suçlu’ arıyorsun Çölaşan!İneğin altında buzağı aramanın gazeteci!liğini yapacağına, en azında ineğin altında çıkabilirsin. Yoksa başkaları değil, birzat o inek, seni feci tekmeler bir gün. Hani fıkralaşmış ya..adamın birini idam sehpasına çekince son isteğini sorarlar. Adam ‘Bu bana ders olsun’ demiş. Belki ben ‘cahilin’ bu dediğine bıyık altı gülebilirsin. Sana gülmemen gerektiğini başka nasıl anlatabilirim ki..Sen yine kürt öğrencilerinin  haklı ve insani, dil eğitimi taleplerini,’Avrupa’ya, ‘düğmelere’, ‘kışkırtma’ edebiyatına bağlayarak yazmaya devam et. Çelişkili, komik, acınası söylemler ileri sürerek devam et. Bu kafayla zaten az kalmış çağı yakalamaya! Hadi gayret. Yetmişi aşkın yıldır bu kafa iktidardadır. Evet kelin melhemi olsa, başına önce sürer. Fakat kel de bunula yetinse,..kel kalmış Afganistan için ‘Demokratik  çogulculuğa,etnik katılımcılığa dayalı yönetim’! öneriyor. Senin de bazen deyişinle: Yaaa..! İşte ben bu ‘Kel’in bir adamı olan seni ‘Belki derdimize de çare’! bulursun diye tartışmaya üçüncü kezdir davet ediyorum. Yaaa..! Buyurun.

İlhami Sertkaya